Söz konusu Mehmetçik olunca Aydınlık iktidara ağır yüklendi: Katil Gaziantep’te

Irak’ın kuzeyinden peş peşe gelen acı haberler yürekleri dağlarken Aydınlık gazetesi, bugün “AK Parti’nin yanlış dış politikasının vardığı nokta: Katil Gaziantep’te!” manşetiyle çıktı.

ABD’nin Suriye Bölgesel Platform Direktörü Nicholas Granger’in geçen hafta Gaziantep’te Suriye Geçici Hükümet Başbakanı sıfatını kullanan Abdurrahman Mustafa’yla görüşmesine yer verilen haberde. “Türkiye ve Suriye’yi bölmek isteyen ABD’nin, Suriye’deki en yetkili ismi Granger, Suriyeli muhaliflerin önüne yeni planlarını koydu. Altını çizelim: PKK’yı silahlandıran, Mehmetçiği hedef alan ABD, bölücü faaliyetlerini Türkiye topraklarında dikte etti!” ifadelerine yer verildi.

150 KİŞİLİK GRUP
ABD’nin, bölgedeki aktörler üzerindeki etkinliğini artırmasını, Türkiye’nin Suriye’yle teröre karşı iş birliği yapmamasının bir sonucu olduğunu belirtilen haberde şu satırlar yer aldı:

“Granger göreve başlar başlamaz Suriye’nin kuzeyindeki Kürt gruplarını bir araya getirme çalışmasını hızlandırdı. PYD Eş Başkanı Asya Abdullah ve PYD Eş Başkanlık Konsey Üyesi Aldar Halil’le yürütülen çalışmaların bir sonraki aşaması Suriyeli muhaliflerin bu süreçte ‘sorun çıkaran’ konumunun değiştirilmesi hatta sürecin parçası haline getirilmesi. 31 Ağustos’ta Kamışlı’da Sözde Özerk Yönetim’le Suriye Kürt Ulusal Konsey Heyeti toplantısı atılacak adımların somutlanması bakımından önemliydi. Suriye Kürt Ulusal Konseyi içinde yer alan Ahmet İce, grupların yakınlaşmasının ‘Washington ve Avrupa’daki birçok görüşmenin ardından planlandığını’ açıklamıştı. ABD bir yandan yakınlaşma toplantıları düzenlerken diğer yandan Suriye’de KYB unsurları ile PKK/YPG’ye ortak eğitim vermeye başladı. ABD Ordusu Haseke’deki Şeddadi Üssü’nde PKK/YPG’ye bağlı sözde terörle mücadele timi (YAT) ile KYB anti-terör birimine (CTG) ortak askeri eğitim verdi. PKK/YPG’li teröristlere ve KYB unsurlarına helikopterden indirme, sabit ve mobil hedeflere anti-tank füzesi (TOW) ve termal dürbünlü Kanas kullanma eğitimi verildi. Şeddadi’deki eğitimlerini tamamlayan 150 kişilik grup, buradan Deyrizor ilindeki Ömer Petrol Sahası’ndaki ABD üssüne sevk edildi.

HİZAYA ÇEKMEK İÇİN YAPTIRIM TEHDİDİ
ABD grupları birlikte çalışmaya teşvik ederken sopa göstermekten de çekinmiyor. ABD Hazine Bakanlığı ağustos ayında Suriye Milli Ordusu’na bağlı iki grubu ve üç liderini ‘Afrin’de Kürtlere karşı insan hakları ihlali’ yaptığı iddiasıyla yaptırım listesine eklemişti. Suriyeli muhaliflerden öğrenildiğine göre Granger, Abdurrahman Mustafa’yla görüşmesinde ‘yaptırım listesini genişletme tehdidini’ dile getirdi.

ABD bu adımların öncesinde Tanf’ta konuşlu Maghawir Al-Thawra adlı muhalif grubun lideri Muhanad al-Tala’yı, 6 yıl sonra aniden görevden alıp yerine PKK/PYD ile daha uyumlu olduğu belirtilen Muhammed Farid al-Qassem’ı getirmesiyle sahayı yeni plana hazır hale getirme hamlesi yapmıştı. Eski lider Tala, ABD’nin, Suriyeli muhalifleri PKK/PYD ile birleştirmeye çalıştığını, bunu kabul etmediği için görevden alındığını açıkladı. Bu süreçte İdlib’deki Heyet-ül Tahrir Şam heyeti de SDG’lilerle aynı masaya oturtuldu.

TÜRKİYE’YE YAKLAŞMA MESAJI
ABD bir yandan Suriye’nin kuzeyindeki dağınık siyasi yapıyı bir araya getirmeye çalışırken diğer yandan Türkiye’nin operasyonlarına karşı tavrını da sertleştirdi. ABD Savunma Bakanlığı 5 Ekim Perşembe gecesi Suriye’nin kuzeybatısında Haseke yakınlarında Türkiye’ye ait bir SİHA’nın ABD F-16’sı tarafından düşürüldüğünü açıkladı. Türkiye’nin saldırının failini, yani ABD’yi ilk açıklamalarda belirtmemesi eleştiri konusu olmuştu.

AŞİRETLER PKK’YA KARŞI AYAKLANDI
ABD, PKK’yı hedef alan aşiretler ayaklanmasını da kenardan izlemedi. Bu yılın Ağustos ve Eylül ayında PKK/PYD’nin uzantısı SDG ile Arap aşiretleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Suriye Demokratik Meclisi’nin sözde Yürütme Kurulu Başkanı İlham Ahmed aşiretlerin ayaklanmasını İran ve Suriye’nin çalışmalarına bağlamıştı. Türkiye’nin sahada İran ve Suriye’yle birlikte atak yapması bölgedeki güç dengelerini tamamen değiştirebilirdi. ABD, bölge ülkelerinin sahada birlikte hareket edememesinden yararlanarak aşiretlerin atağını engelledi. 13 Aralık’ta da Rakka’da toplanan terör örgütünün elebaşları ‘Toplumsal Sözleşme’ adını verdikleri ve ‘Rojava Anayasası’ olarak nitelendirdikleri 134 maddelik bir belgeyi kabul ettiklerini açıkladı. Söz konusu belge ile sözde idari yönetimlerin yapıları değiştirilirken, bir de mahkeme kurulması kararlaştırıldı. Terör elebaşları, yeni düzenleme ile örgütün kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösteren tüm yapıların “Kuzey ve Doğu Suriye Belediyeler Birliği” adı altında tek çatı altında faaliyet göstereceğini, bu yeni organ için de seçimlerin yapılacağını söyledi. Rakka’da düzenlenen toplantılarda, terör örgütünün liderlik kadrosu da sürece uygun hale getirildi. Toplantıda, SDM eş başkanlığına Riyad Dirar ve Emine Omer yerine Arap asıllı Mahmud Deham Abdulaziz ve Afrinli Leyle Qereh Man adlı teröristler seçildi. Abdulaziz’in ABD’deki Ohio Üniversitesi ve Oberlin Üniversitesi’nde akademisyen olduğu öğrenildi. Bu kararlardan iki gün sonra ABD Kongresinde kabul edilen 2024 savunma bütçesinde “Irak ve Suriye’de DEAŞ’la mücadele fonu” adı altında toplam 398 milyon dolarlık kaynak işbirlikçi yapılara ayrıldı. Bu kaynağın 156 milyon doları doğrudan PKK/YPG’nin kasasına aktarılacak.

ŞEHİTLERİ UĞURLADIĞIMIZ ANDA NASIL BİR MANZARA VAR
Görüldüğü gibi Türkiye’nin teröre karşı Suriye’yle işbirliği yapmaması 2023 yılının da kaybedilmesine yol açtı. ABD, PKK’ya silah yığmaya devam etti, bütçeden para ayırdı, örgütü aşiretlerin elinden kurtardı, Suriyeli muhalifleri kontrol etmek için hamle üstüne hamle yaptı, Kürt grupları aynı masaya oturttu, Türk SİHA’sını düşürerek Türkiye’ye yaklaşma mesajı verdi. İşte bütün bu sürecin başındaki isim Gaziantep’te, topraklarımızda yeni planlarını masaya koydu. Şehitlerimizi toprağa verirken manzara budur!”

Odatv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir