Denizbank Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’nde “özel kapalı fon” sistemiyle aralarında ünlü futbolcuların da bulunduğu kişilerin dolandırılmasına ilişkin banka şube müdürü Seçil Erzan ve banka yöneticilerinin de arasında bulunduğu 11 şüpheliye, “Bankacılık zimmeti” suçundan verilen takipsizlik kararına itirazlar reddedildi. İtirazların reddi sonrasında şikayetçi iş insanı İsmail İbrahim Çağlar, Adalet Bakanlığı’na kanun yararına bozma talebinde bulunuldu.
DHA’nın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Seçil Erzan ile Denizbank A.Ş., banka yöneticileri Hessam Al Qassım, Shyayne Nelson, Bjron Lenzamann, Ahmed Mohammed Aqil Qassim Lqassım, Aazar Ali Khwaja, Burcu Çalıklı, Derya Kumru, Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu yönünden “bankacılık zimmeti” yönünden yürütülen soruşturmada, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yazılı başvuru şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle 19 Ekim 2023 tarihinde takipsizlik kararı verilmişti.
Bunun üzerine bazı şikayetçilerin avukatları, takipsizlik kararına itirazda bulunmuştu. Talebi değerlendiren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği de BDDK’nin “Bankacılık Kanunu uyarınca yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” dair yazısı karşısında muhakeme şartı gerçekleşmediğinden itirazların yerinde olmadığını gerekçe gösterip, 12 Aralık 2023’te itirazları reddetmişti.
İtirazın reddiyle kesinleşen takipsizlik kararına karşı davanın şikayetçileri arasında yer alan İsmail İbrahim Çağlar, avukatı Metin Sinan Aslan aracılığıyla kararın kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere başvuruda bulundu.
Başvuru dilekçesinde, üst mahkemenin yapılan 7 itiraz için topluca karar vererek şablon bir gerekçe ileri sürdüğü, kendi itirazları açısından değerlendirme yapmadığı belirtilerek kararın hukuken hatalı olduğu öne sürüldü.
Dilekçede, Denizbank’ın 10 Nisan 2023’te Seçil Erzan hakkında zimmet suçundan ihbarda bulunmasına rağmen yazılı başvurunun gerçekleşmediğini ileri sürmenin hukuken mümkün olmadığı, Bankacılık Kanunu’nda “Kurum veya fon tarafından yazılı başvuruda bulunulabileceği”, kurum ibaresinin bankayı da kapsadığı savunuldu.
BDDK’nın yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına dair kararına dayanak oluşturan raporunda, İsmail İbrahim Çağlar yönünden değerlendirme yapılmadığı da belirtilen dilekçede, Çağlar açısından mağduru olduğu zimmet hadisesine değinilmediği, menfi veya müspet değerlendirme yapılmadığı ifade edildi.
İtirazın reddine karar veren İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararının kanun yararına bozulması talep edildi. (HABER MERKEZİ)