Yüksek gerilim hattı direkleri pek çoklarının gözünde çirkin, manzarayı bozan yapılar.
Evlerinin yakınından yüksek gerilim hattı geçmesi planlananlar genellikle bundan hoşnut olmazlar.
Peki daha farklı bir görünüme sahip olsalar insanların muhalefeti azalabilir miydi?
Bazı tasarım şirketleri yeni alternatifler üzerine çalışıyor.
2008’de ABD merkezli Choi+Shine mimarlık ofisi bu direkleri insana benzer şekilde tasarlama fikrini ortaya atmış, bu projeye de The Land of Giants (Devler Diyarı) adını vermişti.
Ofisin kurucularından Jin Choi bu fikrin akıllarına, ortağı Thomas Shine ile Montreal’de araba sürerken geldiğini söylüyor:
“Yolda kilometreler boyunca direkler vardı. Onları gerçek devler ve böcekler arası bir melez olarak hayal ettim.
“Sanki hareket eden ben değildim; yanımdan geçen devlerdi.”
İlk çizimlerin ardından Thomas bu fikirlerden çok etkilendiğini anlatıyor:
“Bunu bir kere gören kişi bir daha unutamıyor.”
İkili, altyapının aynı zamanda estetik de olabileceğini düşünüyor:
“Bir köprü tasarlarken güzel gözükmesi düşünülüyor ama bir elektrik santrali tasarlarken bu kimsenin umurunda olmuyor” diyor Thomas.
Bir İzlanda enerji şirketinin düzenlediği yarışmada ödül de kazandı.
Mimarlar bu tür direklerin daha maliyetli olmayacağını, kullanılan malzemenin aynı olduğunu söylüyor.
Bazılarıysa mevcut direklerin görünümünü güzelleştirmeye emek harcıyor.
2010’da Almanya’da bir grup sanatçı bir direği böyle değiştirmişti.
Bu yapıyı güzelleştiremiyorsanız, kamufle etmek de bir diğer seçenek.
Geçen yıl Telekom şirketi Three, İskoçya’da ağacı andıran bir baz istasyonu direği kurdu.
Bir Three sözcüsü bölgede yaşayanlarla konuştuktan sonra “etrafına kıyasla dikkat çekmeyecek bir tasarıma karar verdiklerini” aktardı.
Öte yandan planlama başvurusuna itiraz eden bazı mahalleliler, bu yapının etrafındaki ağaçlara hiç benzemeyeceğini, bunun “son derece saçma olduğunu” söylemişti.
Tabii ki ülkedeki her bir direğin tasarımını tartışmaya açıp, özel tasarımlar yapmak mümkün değil.
Fakat İngiltere’deki enerji nakil hatlarını işleten National Grid şirketi, ülke genelinde kullanılan tasarımı değiştirmek için bir yarışma açtı.
Bu, 1927’den beri kullanılan tasarımın ilk defa değişmesi anlamına geliyordu.
2011’de Royal Institute of British Architects (Kraliyet Mimarlar Enstitüsü) işbirliğiyle düzenlenen yarışmayı kazanan tasarım bu yıl ilk defa hayata geçirildi.
Danimarkalı mimari ofisi Bystrup’un kazanan tasarımı, T şeklinde bir yapıya sahip.
Bu sayede direk yüksekliği üçte bir daha kısa.